Salı, Ekim 22, 2024
Köşe Yazısı

Zeytinde Bu Hafta – HANGİ GÜBRE DAHA UCUZ?

Haberi Paylaşmak İçin

Zeytinde Bu Hafta – HANGİ GÜBRE DAHA UCUZ?

Tahir Özgür TANER
Ziraat Mühendisi

 

Makalelerimde zaman zaman değindiğim “Kaliteli bir Gübre” uyarısı çok ciddi bir konudur. Gübre alırken bir miktar ücret ödüyoruz. Ama hangi gübre daha ucuz bilmiyoruz? Asıl sorun, soruyu soruş şeklimiz yanlış.

Sorulması gereken soru, hangi gübre daha ucuz değil, hangi gübre daha ekonomik?

Günümüzde merdiven altı gübre üretimi artmaktadır. İçeriğinde yazan elementlerin olması gübrenin iyi olması için tek başına yeterli değildir. Elementlerin alınabilirliği, etkinliği, kalitesi, toksisitesi, yarayışlılığı, karışabilirliği çok önemlidir. Taban gübreleriyle dahi, iptidai koşullarda yaprak gübresi oluşturulduğu ve piyasaya sunulduğu ya da iyi bir firmanın piyasadaki gübrelerinin seyreltilip etiketlendirildiği, ya da yarayışlılığı çok az olan organik maddelerin suyla karıştırılıp gösterişli paketlerle sunulduğuna çok şahit oldum. En çokta deniz yosunu konusun da. Nereden, ne teknikle ve ne tür bir yosun olduğu belli olmayan, piyasadaki üstün içerikli ve teknoloji kullanılarak elde edilen yosunlara fiyat cazibesini kullanarak meydan okumaya başladı. Hele birde uygun iklim koşulları, tesadüfi etmenler ya da başka ürünlerin zamana yayılmış etkilerinden dolayı bu tip ucuz ürünlerin başarılı görülmesi, bu tarz pazarların büyümesine neden olmaktadır. Özetle, kaliteli gübre kullanımı çok önemli ki yapılan masraflar ve beklenen sonuçlar elde edilebilsin. Yoksa, bahçelerimize element görünümlü yarayışız kayaç çıktıları atmış oluruz ki bu yine kötünün iyisi, daha daha kötü sonuçlarla bile karşılaşabiliriz. Örneğin, bahçenize kömür tozu attığınızda bir faydası olur mu? Şuna çok sahit oldum, ucuza aldım diye sevinerek, hiçbir ekonomik değeri olmayan kömür tozlarını, alacalı paketlerle ya da dökme alarak, bayıla bayıla bahçelere Leonardit diye atılıdığına.

Artık 3 kuruluşa 3 köfte var, 5 köfte yok. 3 kuruşa 5 köfte veren varsa da ya o 2 köfte ya da 5 köftede bizi hasta eder. Yani, Paketlerine bakıp, resimlerine ve fiyatına ya da ağırlığına kanıp ürün almayın. Büyük firmalar hammadde tedarikçisi iken yani, gübreleri piyasaya bu firmalar veriyorken, onlardan hammadde alıp o firmalardan daha ucuza nasıl ürün üretebilirler. Bu sizce mantıksız değil mi? Yani, fabrikadan alınan mal, fabrika fiyatından daha ucuza nasıl satılabilir? Özetle, en ucuz ürün, verdiğiniz paranın en fazla karşılığını aldığınız üründür. Az para ile aldığınız ama adam akıllı randıman alamadığınız ürün en pahalı üründür. Bunu formülüze edersek, alınan fayda, katlanılan maliyeti ne oranda karşılıyorsa, o ürün o kadar hesaplıdır. Çok çok basit bir anlatımla, her 20-20-20 gübre aynı ismi, rakamları taşısa bile aynı değildir. Bunca farklı ve detaylı anlatımdan sonra ucuz ve hesaplı kavramını umarım anlamış, ucuz değil hesaplı mal kullanırsak zeytincilikten tam manasıyla randıman alabiliriz. Yoksa şansımızı tesadüflerde aramaya ve piyasadaki çakalları beslemeye devam ederiz.

 


Haberi Paylaşmak İçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir