Pardayan – Sermed ÇINAR
Pardayan – Sermed ÇINAR
BİR YEREL
SEÇİMDEN DE
KURTULDUK
Kurtulduk diyorum, beynimize nüfuz eden seçim arabalarının müzik eşliğinde anonim sözlerle donatılmış söylemleri, davul, zurna eşliğinde ve figüranların sloganları artık bitti, ya evet gerçekten bitti; söz sükutsa, susmak altındır demiş atalarımız, yani atalarımız da bu curcunadan bezmişler ki kaç asır evvel dile getirmişler. Modern dünyada böyle bir uygulama yok, asırlardır yok. Araç konvoyları denen, boşa yakıt harcama hele hiç yok. Başkan adayları koçlar gibi meydana çıkıp meramlarını anlatıyorlar, hepsi bu. Bizdeki gibi kimse konvoydaki araç sayısını saymak gibi kafasını lüzumsuz bilgilerle doldurmuyor.
Bütün bunlara genel anlamda baktığınızda, zaten, konvoyu, figüranı, davul, zurna ekibi fazla olan kazanır diye de bir kural yok. Sonuç itibariyle, her beş senede bir, sevinenler ve üzülenler gurubu ile karşı karşıya oluyoruz. Kaybedenler için yapacak bir şey yok, onlar elin tersi ile bir tarafa itiliyorlar, kazananlar içinse, yarış halen devam ediyor. E! ben o kadar bağırdım, o kadar koşturdum, o kadar çalıştım, o kadar yoruldum, bütün bunların bir karşılığı olmalı. Belediyede bir görev kapıp da paçayı kurtarır mıyım yarışı; yarışın bu kısmı çok daha önemli, önemli de kaçta kaçı paçayı kurtaracak. Çoğunluğu, hüsran ve üzüntü, sen gel seçimleri kazan, okyanusu aş, derede boğul misali. Seçim yarışlarının bizdeki kuralları, dünyada sadece bize özgü.
Seçim sonuçlarına da bakacak olursak, artık, iktidar partisini destekleyelim, yaşadığımız yere daha iyi hizmet gelir, basma kalıp, düşüncesinin güncelliğini tamamen yitirdiğini görüyoruz; ana düşüncenin halkın hayat standardının günden güne düşmesinin olduğu ortaya çıkıyor. Bir ülkede siz vatandaşınıza geçinmek için yeterli imkanı sağlayamıyorsanız, gidersiniz, başkaları gelir, he! o başkaları da beceremezse onlar da gider. Dahası içinde bulunduğumuz yılı, emekliler yılı ilan edip, halkın zekası ile dalga geçmeye kalkarsanız, o zaman yanılırsınız, yanıldınız.
Yaşadığımız dünya, dört milyar yıldır var, bunun son bir milyar yılında insan yaşamı var, dünya üzerinde yedi insan ırkı gelmiş, kaybolmuş gitmiş, biz sekizinci insan ırkıyız, demem o ki bizim varlığımız okyanusta bir damla. Bir milyar yıl, oturup saymaya ömrünüz yetmez, kimler gelmiş kimler gitmiş, şu dünyadaki rolümüzü keyif içinde oynayıp, gitmemiz lazım, yaşlanıp da birilerine, ben de daha iyi şartlarda yaşamak istiyorum, bu dünyaya çile çekmeye gelmedim diye haykırmak zorunda bırakılmak istemiyoruz.
Hoş Kalın.