Okuyucu Mektubu – Seçkin ARSLAN
Okuyucu Mektubu – Seçkin ARSLAN
Anılar Kafkas Motel
(Yazı Dizisi) Bölüm -2-
Her Kürt kötü değildir. Yalnız 1980’li senelerde bazı kendini bilmez kürt kökenli vatandaşlar “biz kürdüz” diye sözde kürt milliyetçiliğine başlamış, pkk terör örgütü de yeni moda olmuştu. Akıllı kürtler zaten pkk’yı asla sevmezler. O zaman kürt modası başlatıp, bir yere çöktüklerinde o yörede huzur kalmıyordu. Tabi bende bu işlere sıcak bakmıyordum o zamanın modasını Ali Sarı, Savcı Gürer Özbek ve Hasan Tozun sayesinde savaş açtık. İyiki de böyle olmuş. Erdek’e huzur geldi. Tabii ki iyi oldu.
Biz Erdek’te roman kardeşlerimiz ile beraber büyüdük. “Roman” demek, asil demek. Çingene demek adi demek. Her millettin çingenesi vardır. Sadece romanlarda değil, yalnız Erdek Halkı olarak hepimizin artık bu konuda çok duyarlı olmamız lazım. Uyuşturucudan uzak olmak ve sattırmamak, bunu ihbar etmeyen şerefsizdir. Hırsızlık konusu da aynı şekilde duyarlı olmak lazım.
Diğer bir konu; Bizler, hepimizin ilçemize gelen turiste saygılı olmamız lazım. Bir gün avşa adasına gittim. Avşa “Tosun” lakaplı biri masama geldi. Arkasından bana “Seni Kürt İdris yemeğe davet ediyor” dedi. Ben de “onları buraya niye soktunuz” dedim ve yemeğe gelemiyeceğimi söyledim. Ardından İdris abi de masama geldi. Bana, “Seçkin kardeşim yemeğimize icazet etmedin” deyince, Ben de saygısızlık olmasın diye “ayağa kalkmıştım özür dilerim başka zaman” dedim. Çünkü ben yemeğe gidersem, onu da Erdek’e davet etmem gerekiyordu. Rahmetli Apartman Mustafa ve Çakaçon Enver Girgin’in iyi dostuymuş. Benim gayem de, kürt mafyası ve herhangi bir mafya ekibi Erdek’e gelmesin. Tabi o zamanlar moda kürt mafyası ve herhangi bir mafya. Benim derdim Erdek temiz kalsın.
Bir ara Kürt İdris’in oğlu Doğan Özbir, beni Manyas göl gazinosu restaurant Cemal Abi’nin oradan beni aradı; “Abi Erdek’e seni ziyarete geleceğiz” dedi. Ben de; “Kardeşim gelmeyin” dedim. Daha sonra Gönen Yıldız Otel’e gitmişler. Burada Erdek Otel’i çalıştıran (Garaj Otel) Yıldız Otel’de genel müdür olan Gürol Demir idi. Daha önce Dündar Kılıç Abi’nin adamları oraya çökmeye kalkmış. Sonra onların biraz kulağını çektim. Meğerse Dündar Kılıç Abi’nin bunlardan haberi bile yokmuş. Hatta, Dündar Kılıç eski J.Kom.Turan Karademir’in Oğlu’nun düğününe Vahdet Vural ile iki sanatçı gönderdi. Turhan Karademir meğerse ondan hediye kabul etmemiş. Ufak James Bond çanta para onuda nerden öğrendim. Dinar canavarı Aziz Güçlü (Artist Ahmet’in hapishane arkadaşı) ve rahmetli Dündar Abi, Paşaliman Adası’nda Koyun Adası’nı pazarlık etmişler o zaman. 18 milyon bize de komisyon verecekler. Adayı 60’a bölmüşler. 60/1 500 bin TL’den pazarlanmakta imiş. Murat Karaveli’nin oğlu, Ada’nın sahiplerinden. Orada Dündar abi, Turan Abi’nin dürüst olduğunu anlattı. Sıkı yönetim zamanında herhalde buralarda kalmış ve Gönen’de kömür ocakları varmış. Ben bir defa görmüştüm. Allah rahmet eylesin (adamdı)
Sonradan benim Allah’tan sonra secde ettiğim Ali Doğan 20. ve 21. dönem Kahramanmaraş Milletvekili ve Mesut Yılmaz’ın iyi arkadaşı. 1972 senesi eski Ülkü Ocakları İl Başkanı. Hayatımda kardeşim ve Mehmet’in oğlunun ailemin çok saygı duyduğu bir insan. 20 yıl önce bana, kızının (Sercan)’ın düğününe nikah şahidi ol dedi. Bütün camia, kızının ve oğlunun düğününde; Yaşar Okuyan, Mehmet Ağar Celal Adan, İlhan Kesici, Mesut Yılmaz. Ben utandım. 8 tane nikah şahidi iki kişi imza atıyor. Ali Doğan o düğünde bana; “Sen kürtlere niye sıcak bakmıyorsun. Kürtlerin çapulcuları başka. Milliyetçileri ise bizden daha milliyetçi” dedi. Mesela Kürt İdris Özbir, Abuzer Uğurlu’dan 4 katlı binayı satın aldı ve ülkücülere hediye ettiğini örnek verdi.
1972’de ülkü ocakları il toplantısı var. Ali Doğan konuşmasında; “Arkadaşlar, asala sorunu bitecek, öne kürt sorunu çıkaracaklar” diyor. Ali Abi’nin de bir sürü kürt dostu var. O arada eski kabadayılardan Necdet Ulucan ayağa kalkıyor ve; “Ali kardeş, biz de kürdüz” deyince, Ali Abi’de; “Bu laflar kürtler için değil, memleketi bölmek istiyorlar” diyor. Bu konuşmadan kısa zaman sonra da “pkk” adı öne çıkıyor.
Tabi sonradan bizim de çok kürt dostumuz oldu. Hatta Erdek’te kalan kürt kardeşler, hepsi iyi bir Erdek’li oldu. Bizden daha iyisi, Ben de Kürt İdris’in Oğlu Doğan Özbir ile dost oldum. Babasının tespihini bana hediye etti. Şu anda Avşa Adası’nda kalıyor, arada İstanbul’a gidiyormuş. Erdek’e Allah huzur versin.
Ben eskiden İstanbul’a gittiğimde; Ali Doğan, Yaşar Okuyan, Rejisör Berker İnanoğlu ve oğlu (o zaman gençti) Sezer İnanoğlu dahil, beni bu yüzden herkes ülkücü bilir. Bir ara Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinde “Ülkücü Baba Seçkin Arslan” diye haberler geçtiler. Halbu ki kalbimde en büyük ülkücü Rahmetli Ecevit olduğundan haberleri yoktu.
“ESAS ORTALIĞI KARIŞTIRAN YANINDAKİLER”
Rahmetli Davut Çiçek alkol alınca çok kötü oluyormuş. Serpil Çakmaklı Sies’te sahne aldığından, Kenan Abi beni oraya davet etti. Bize hizmet etti. Davut’a kurban kestim ama içince ne yaptığını bilmiyordu. Diyarbakır’dan kürt aşireti gelmiş. Yunus’a doğruları konuşmasını söyledim. Seçkin Arslan’ı kurtar demişler. İşleri karıştıran Yunus’tu çok piskopat bir delikanlıydı. Ondan Allah razı olsun o da rahmetli olmuş. Sonra cezaevine girdim. Savaş başladı. 1-2 mekan bastım ve bu memlekete kötü insan sokmamaya çalıştım. Kötüsü var ama iyileri daha çok. Cezaevindeyken 150 bin mark ve kardeşim ve benim param gitti. Moteli alacaktık. Allah bize onuda nasip etti sonradan. Sies’in sahibine biraz ayıplar ettim. Buradan gitsinler diye elimden geleni yaptım. Sonra Kenan Abi’ye sordum. “Ali Sarı’ya sen mi araba hediye ettin, masaya silah koydun” dedim. Yemin etti, “ben değildim” diye. Ben Kenan Abi’ye ve arada iyilere kötülük ettim sonra Kenan Abi’yle iyi dost oldum.
Sonradan Hüseyin Sarı’nın yakın kardeşleri Seda ve Nilay kızımız. Nilay kızıma piskopatların zarar vermesine izin vermedim. Gelip elimi öpüyordu. Bu kızlarıma hiç bir kötülüğüm olmadı. Abdullah Diler’in yazıhanesine gelip elimi öpüyordu. Kaymakam Bey’in evinin önünde “Seçkin Arslan met sattırıyor” diye bağırıyor. Polis karakoluna gidiyorum, ağzından laf alabilmek için polis arabasını yaktı. “Kızım polisler senin ağabeyin, gir içeri ben sana yardıma geldim” dedim. Küfürlü konuşarak ardından “benim ağabeyim sensin” dedi. “Peki niye yapıyorsun” diye sordum. “Sen biliyorsun kim yaptırıyor” diye söylüyor ve “bizim birileri tarafından videoya alınıyoruz” diyor. Bana yine beyaz ayı hakaretleri. Ardından beni telefonla arıyor “abi beni kurtar” diyor. Maalesef 10 aralık 2024 saat 10.00’da Nilay ile mahkemem var. Bunu yaptıranları biliyorum. Seda hanım da bana telefon mesajında “kolpaçino” diye yazmış. Sonra benim telefonumla yazmışlar.
(Sedat Peker, Kürşat Yılmaz, Ali Oymak daha sonra….) (DEVAM EDECEK)