GÖNÜL DOSTLARI – ON KASIM

FİKRET ÇAĞIN

Değerli okurlar, her ulusun tarihinde Kahramanlar vardır, Bizim tarihimizdeki Kahramanların başında Bilindiği gibi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK gelir.
Yine onun aramızdan ayrılışının üzüntüsünü yaşadığımız bir gündeyiz, Bugün günlerden on Kasım 2023- yine sabah saat 09-05, Sirenler çaldı, gözler yaşlı, herkes hüzünlü.
Sen hiç unutulmadın ki ATAM. Unutulmazsın, çünkü sen ATATÜRK’SÜN. Unutmayacak, unutturmayacağız, ruhun şad olsun.
Ulu önder ATATÜRK yaşamı boyunca Ulusu için çalışmış, Dünyada nadir liderlerden biridir, Ömrü yettiğince bize kazandırdığı Devrimlerle Ülkemizi muasır medeniyetler düzeyine çıkarmaya çalışmış ve yaptıklarına bakıldığında başarmış olduğu açık ve net görülüyor, ATATÜRK’ü önce iyi tanımalı, ardından Ülkemiz ve TÜRK ulusu için yaptıklarını iyi anlamalı ve anlatmalıyız.
ATATÜRK çok çalıştı ve çok yoruldu aramızdan yorgun olarak ayrıldı.
Ancak bizler onun birer askeri olarak onun kurduğu CUMHURİYETİ ve Kurtarıp bizlere sunduğu bu güzel VATAN’ı ilelebet korumalı ve izini sürdürmeliyiz.
Kimsenin şüphesi olmasın ki ne pahasına olursa olsun KORUYACAĞIZ ve İzini sürdüreceğiz…..
ATATÜRK, CUMHURİYET deyince hoş bir anı depreşti yüreğimde, Yıl 1948- Beş öğretmenli, Baş öğretmenli (müdür) iki katlı, bir köy ilk okulunun büyükçe bir toplantı salonunda yıl sonu müsameresi yapıyoruz, henüz ATATÜRK‘ün aramızdan ayrılışının onuncu yılı. Kurtuluş savaşımızın yaralarının sarılmaya çalışılması devam ediyor, Düşmanın hava taarruzlarına karşı karartma geceleri yaşıyoruz, Ulusun üstüne sinen barut kokusu henüz yok olmamış, savaşın coşkusu da acısı da yüreklerde daha taze, halkın şehitler için tuttuğu yas, her hazin olayda görüldüğü günler,
İşte böylesi gün ve koşullarda bizler, “DUR YOLCU” piyes’ini oynuyoruz, Necmettin Halil Onan’ın o ünlü şiirini bilirsiniz.

DUR YOLCU
BİLMEDEN GELİP BASTIĞIN BU TOPRAK,
BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR,
EĞİL DE KULAK VER BU SESSİZ YIĞIN,
BİR VATAN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR,
BU ISSIZ GÖLGESİZ YOLUN SONUNDA,
GÖRDÜĞÜN BİR TÜMSEK ANADLU’NDA,
İSTİKLAL UĞRUNDA NAMUS YOLUNDA,
CAN VEREN MEHMED’İN YATTIĞI YERDİR.

deyip devam eden bu güzel şiirin perde arkasından (kulisten) davudi bir ses tonuyla okunuşunu duyan sahnedeki yolcu rolündeki arkadaşımızın omzunda uzunca bir değnek ve ucunda azık çıkını var, bir tümseğin (mezar) önüne gelir ve o anda başlar korkudan titremeye, şiir bitene dek.
Bütün köy halkı salonu tıklım tıklım doldurmuş, herkesin elinde mendil göz yaşları sel.
Perde.
Daha sonra mezarın başında bir anne ve bir oğul,
Çocuk! ağlamaklı bir serzenişle annesine soruyor

ANNE BENİM BABAM YOK MU
NEREDE KALDI GELMEDİ,?
ÇOK YETİMLER GÜLDÜ AMMA,
BENİM YÜZÜM GÜLMEDİ, der, anne oğlunu bağrına basar ve o da göz yaşları içinde,
AĞLAMA SEN NAZLI YAVRUM,
BEN NİDEYİM FİGANI,
VATANI KURTARMAK İÇİN,
ŞEHİT VERDİM BABANI,

Der ve ikisi de ağlayarak kapanırlar mezarın üzerine ve Çocuk, Meğer burada yatan senmişsin Babacığım, diyerek mezara sarılır, tabii salonda ağlamalar sesli hıçkırıklara dönüşmüştür. ve o günleri hatırladıkça benim de gözlerime yaş dolar ve herkese ayrı ayrı seslenmek ve DUR YOLCU bilmeden gelip hoyratça bastığın fütursuzca kirlettiğin bu toprak nasıl kazanıldı Bir düşün, demek gelir içimden…..
Atamızın dediği gibi YURTTA SULH, CİHANDA SULH. Allah bir daha böyle ve benzeri günleri yaşatmasın bu Ulusa ve ülkeye… RUHLARINIZ ŞAD OLSUN, AZİZ KAHRAMANLARIMIZ ve AZİZ ŞEHİTLERİMİZ, ATAM ve SİLAH ARKADAŞLARI ALLAHIN RAHMETİ ve MAĞFİRETİ ÜZERLERİNiZE OLSUN….Ülkece başımız sağ olsun……Esen kalınız…..