Okuyucu Mektubu – Seçkin ARSLAN
Okuyucu Mektubu – Seçkin ARSLAN
-Anılar Kafkas Motel-
(Yazı Dizisi)
Öncelikle anılarımı anlattığım yazılarımda adını geçirdiğim kişilerden özür diliyorum. İkinci sebep olarak bu kişilere çok saygı duyduğum, üçüncüsü de bu olayları gündeme aldığım için. Ayrıca ölümünü hissettiği için kendisine sonradan saygı duyduğum Ali Haydar Sarı’ya Erdek’i gerçekten sevdiği için Allah rahmet eylesin.
Avukat Hasan Tosun 33 sene evvel gibi, bir gün beni aradı. “Seçkin, Ali Haydar Sarı seninle görüşmek istiyor” dedi. Benim ise Ali Abi’ye siyaseten sıcak bakmadığımı hissediyordu. Hasan Abi akıllı, uyanık ve Erdek’i seven bir insan. Ben de; “Gelin Hasan abi, istersen ben geleyim” dedim. Hasan Abi bana; “Olsun biz gelelim Seçkin, kardeşin Mehmet de yanında olsun” dedi. Benim saygısızlık edeceğimi zannetti herhalde, yine de garantiye aldı diye düşündüm. Ben de; “Biz çerkez terbiyesi aldık” dediğimde, o da bana “tamam” dedi. Yaklaşık iki saat kadar sonra, Ali Sarı beni aradı ve “Seçkin seninle rakı içmeyi özledim geliyoruz” dedi. Bende; “Buyurun Başkanım” dedim. Sayın başkanım, genelde Böcek Motel’e gelirdi.
Yine aynı gün beni Taş restaurant’tan telefon ile aradılar. O zamanlar cep telefonu yok. Böcek Motel’de olduğumu öğrenmişler ve “Seni Zeki Müren arıyor” dediler. Ben Zeki Müren’i televizyondan tanıyorum. Yalnız o zamanlar Erdek’te Mini Motel’de kaldığını da biliyorum. Mini Motel’i de o dönem “Bacak Oktay” (Yıldrımer) abi işletirdi ve onunla da aramız çok iyiydi. Ben aslında kimin aradığını anladım. Daha halen sağ şu anda Erzurum’da yaşıyor. Hatta Erhan Özen ile Erzurum’a 10 sene önce ziyaretine gittik. Beni onun aradığını anladım.
Rahmetli Zeki Müren, rahmetli Ali Baykuş’un oraya çok giderdi ve yemeği için Mini Motel’de zaman zaman oradan giderdi. Ben de Böcek Motel’de Ali Sarı’ya “Abi Erdek’e giderken beni de götürüver” dedim. Çünkü Erdek’e gideceğini hissettim. O zamanlar Erdek’te taksi az. Ben de garibanım, lastikler patlak ve o dönem bir liranın hesabını yapıyorum. Ali Abi; “10 dakika sonra gideriz” dedi. Rakılar bitti, şöförü İbrahim Abi ve ben öne, o da arkaya oturdu. Bana “arkaya gel” dedi, bende yanına oturdum. Erdek’e geldik, “nereye gidersen götürelim” dedi. Ben de taş restaurant’ta beni Bacak Oktay’ın beklediğini söyledim. Ali Abi, Zeki Müren ve Oktay abi ile tanışıyormuş. “Ben de Merhaba diyim” dedi. Zeki Müren, Ali Baykuş, Bacak Oktay ve bir de hanım vardı. Ali Abi, “tek rakıdan az” dedi, ben de iki duble içtim. Ali abi beni tekrar Erdek’e bıraktı. İçtiğimiz rakının da hepsi bu. Saygısızlık olmasın diye orada fazla oturmadık herhalde.
Sonra o zamanın savcısı sayın Güven Özbek daha sağ, Ptt kamp arkasında hala yazlığı var. Bir de Avukat Hasan Tosun geldiler. Mehmet ve ben hepimiz oturduk. Dedem Restaurant, o zaman Kafkas’tı. Ali Abi bize orada; “Bakın benim ömrüm kısa, Erdek’e kötü mafyayı sokmayın” dedi. Buradaki muhabbet tamamen bu. Ve hakikaten bizim hiçbir şeyden haberimiz yok ama Erdek’i sarmışlar. Güya, Talib’in diskosu’nun önünde Erdek’li dövülmüş, bir de ünlü biri çok sevdiğim Ülker’in başındaki Sabri Ülker’in oğlu işin başında Sabri Ülker’in öz oğlu Murat Ülker.
Ali Doğan abi 1982 senesinde Ülkü Ocakları’nın başkanı. O dönem bana dedi ki: “Seçkin Erdek karışacak, sana 8-10 tane koç ülkücü göndeyim” dedi. Ben de konuyu hissettim. Ali Doğan Abi sonradan Anap’ın Bakanı oldu. Sonra bu Hüseyin Sarı, Müteahhit Tuncay Paça ile birlikte Ali Doğan’a gidiyorlar ve Ali Doğan’a; “Anap döneminde Seçkin Arslan bizi desteklerse, biz başkan oluruz” diyorlar. Ali Doğan beni aradı bana ricası onun büyük emridir. Hayatımda Ali Doğan Allah’tan sonra, benim ve kardeşim Mehmet’in, Recep Eren’in bir çok Erdekli’nin saygı duyduğu insandır. Sonradan Taha Akyol, Ali Doğan, Şamil-Şahin Erden Yalova’da Yaşar Okuyan’ın ailesinin cenazesinde buluştuk. Şimdi şu anda kendisi de rahatsız hemen hemen iki ay önce yanına gittim Allah ona şifa versin.
Konuyu atlamadım..
Başkan Ali Haydar Sarı belediye üst katında kahve içiyor. Camı açık beni yoldan geçerken gördü ve beni kahve içmeye çağırdı. İçeride sohbet ederken; “Ali Abi ne oldu, neyden huylandın” dedim. Bana dedi ki; “Seçkin.. İstanbul’da yemekte isim vermeden bir araba hediye etmek istemişler. Ali Abi’ye de “Biz Erdek’te otel yapacağız ve 3 gazino alacağız” demişler. Ali Abi; “Ben arabayı kabul edemem” deyince, o zaman masaya bir silah koymuşlar. Ali Abi kabul etmemiş ve masadan kalkmış.
Sonra ben de bu konuşmadan sonra Avukat Hasan Tozun’a gittim. Avukat Hasan Abi de benim için; Hasan Sarı, Mustafa Eren, Burhan Soydan, Osman Mırız, Ahmet Çağlar, Burhan Ener, Necati İnce gibi çok değer verdiğim insanlarda biridir. Ve Hasan Abi’ye dedim ki; “Hasan abi, Ali Sarı bana her şeyi anlattı. Benden neden sakladın. O da bana esprili şekilde “herşeyi bilme bakalım ama doğru” dedi. O andan sonra biz de kendimizi savaşa hazırladık. “Ayva” lakaplı Cengiz İnce rahmetli bana; “Diskoteğe geldiler abi, haraç konusu yolda adamları dövüyorlar” dedi. Ben şoförlük bilmediğim için kardeşim Mehmet’e “beni oraya götür” dedim. Silahı belime koydum. Disco’ya gittik, sonra mafya geçinenler ile “küçük ev”in önünde tesadüfen karşılaştık. Öyle bir oyun ki yanına Erdek’te tanınan polis ile yemeğe oturuyorlar. Tuncay ve Oktay Ahçı’nın gece çorbacısında. Ben ve kardeşim tabanca ile vurulduk. Kurşun daha hala kasığımda duruyor. Ben de birini öldürdüm. Öldürdüğüm adamı öncesinde doldurmuşlar, çok sevdiğim bir insandı. Sies’te Kenan Abi’nin orada..
(Anılar Yazımın devamında; Alaattin Çakıcı, Kürt İdris, Sedat Peker, Enis Karaduman, Ali Oymak, Kürşat Yılmaz, Ayhan Çarkın, Kürt Ahmet, Cesi Cemalettin, Ali Suavi, Tuncay Okay, Korhan Bahadır, Çerkes İbrahim)
(DEVAM EDECEK)