O güzel gözlü, fedakar, insanın yardımcısı hayvana yüklenen bu şaka benzetmesine bir türlü anlam veremediğim, ağır, hoşa gitmeyen, incitici, kaba şaka tabirinin, bu güzel hayvanla ilintisini bir türlü kuramadığım için şakanın adını Eşşek olarak dillendirdim.

Benim anlatacağım Eşşek şakasının karşılığı da öyle incitici, hoşa gitmeyen tarifinden çok uzakta, tam olarak ağır şaka. Fransız romancı, kısa öykü yazarı Maupassant hikayeleri gibi gülmece ve ibretlik.

Batman Komando alayında asteğmen olarak askerliğimi yapıyorum; muhteşem bir başçavuş ağabeyimiz var, keyifli ve herkese şaka yapmakla ve şakasının gerçekliğine inandırmakla ünlü.

Bir pazar günü iki ast subay arkadaşımla nöbetteyim. Radyodan maçları dinliyoruz. İkisi sözleşmiş gibi, kahramanımız başçavuşun spor toto oynadığını, ancak şehre yatırmaya götürmeye asker bulamadığı için masasının çekmecesine attığını söylediler. Maçlar bittikten sonra, çekmeceyi beceriyle açıp totoyu çıkardılar aynı şekilde orta yerde bir kolonu 13 tutacak şekilde doldurdular. Çekmeceye toto konularak itinayla kapatıldı.

Pazartesi sabahı içtimadan sonra, oğlumu doktor asteğmene göstermek üzere revire geldim. Daha yeni gelmiştik ki kapı çalındı ve iki askerin omuzunda, ayakları sürüyerek başçavuşu getirdiler; durumu fark edip daha sonra geliriz diye reviri terk ettim. Başçavuş kendine getirilemeyince, ambulansla Diyarbakır’a sevk edidi.

Her sabah sağlığı ile ilgili bilgi alıyor ve biz maskeli üçler birbirimizi gördüğümüzde yolumuzu değiştiriyorduk. Diyarbakır, bir hafta, on gün sürdü ve Eşşek şakamızın acısını her gün çektik. Sonuçta evine döndü ve istirahat aldı. Eve ziyarete giden ilk biz maskeli üçler olduk. Spor toto’nun o hafta tesadüf yüklü bir ikramiye vereceği tutmuş; bize bütün bunları anlatıp, hemen emekli olup, bundan böyle rahat yaşama kavuşma hayallerinin nasıl yok olduğunu defalarca anlattı.

Bu toto hayalleri sürekli devam etti, iki ay geçmiş halen güncelliğini yitirmemişti, selam veren herkese anlatılıyordu. Maskeli üçler bir araya gelip, işin gerçeğini anlatıp bu ızdıraba bir son vermek istedik. Bir akşam askeri gazinoda kendisini de masamıza davet edip, gerçeği söylemeye karar verdik. Havadan sudan sohbet, hadi hop birinci duble, hadi ikinci derken üçüncü dubleyi de devirdikten sonra, ben gerçeği detaylı bir şekilde anlattım, Eşşek şakasının nerelere kadar uzanacağının, hepimizi nasıl huzursuz ettiğini, vehametinin sağlık sıkıntısına kadar uzanan, tarif ve tahmini düşünülemeyecek sonuçlara vardığını anlattım ve özür dileyip yanaklarından

öptüm.

Öpme töreninden sonra, masaya oturdu ve sevgili ağabeyimiz, başçavuşumuz bizlere çok iyi arkadaşlar olduğumuzu, kendisini rahatlatmak için oynadığımız senaryodan memnun olduğunu söyledi ve bir öpme töreni daha yaşadık.

Şaka yerini bulmuştu, şaka onunla birlikte gitmişti, ardında inandırıcılığında bir şüphe de bırakmadan, ancak bizlerin yaşadığı stres ve huzursuzluk da bize iyi bir Eşşek şakası olmuştu.

Hoş Kalın, şakadan uzak.