Pardayan – İRAN’DA AMERİKALI BİR KADIN
Pardayan – İRAN’DA AMERİKALI BİR KADIN
Sermed ÇINAR
Ankara Kızılay merkezde, çalıştığım işyerinden çıktığımda ara sıra elektrik malzemeleri satan arkadaşıma hem ziyaret hem alışveriş için uğrardım. Böylesi bir gün, dükkanda olduğum sırada kapıdan, ufak tefek, sarışın, beyaz tenli bir hanım ve elinden tuttuğu 3-4 yaşlarında, esmer kıvırcık saçlı bir oğlan çocukla girdi. Arkadaşımla isteği doğrultusunda İngilizce anlaşamayınca araya girip, yardımcı oldum. Kadın bir transformatör arıyordu. 220 voltlu Amerika’da kullanılan cihazlarını, 110 volta düşürecek transformatör. Artık transformatör satışının kalmadığını Ulus’taki bir elektrikçiden getirtebileceğimizi söyledik.
Bu bekleyiş sırasında, yeni geldiğini, bir otelde kaldığını, benim yardımımla bir saat ve başka ihtiyaçlarını alabileceği hususunda ricada bulunda. Gerekli alışverişleri yaptıktan sona, transformatör de gelmişti. Kartımı vererek her zaman yardımcı olacağımı belirterek ayrıldım.
Bir hafta sonra beni arayarak, otelin kendisi için pahalı olduğunu, eşyalı bir ev bulma konusunda yardımımı istedi. İyi bir semtte eşyalı bir daire bulduk ve yerleşti. Taşınma esnasında kendisinin İngilizce kuranı olduğunu gördüm.
Aradan bir müddet daha geçtiğinde beni evine davetle, Türkiye’de oluş hikayesini anlattı. Bunlar iki kız kardeş, Amerika’da tanıştıkları iki İranlı arkadaşla, onların ülkede kalmaları için anlaşmalı evlilik yaptıklarını, daha sonrasında kendisinin, kız kardeşinin anlaşmalı evlilik yaptığı gence aşık olduğunu ve imam nikahı ile evlendiklerini ve müslümanlığı kabul ettiğini anlattı.
Amerika’da uzun bir dönem geçmiş, ta ki kocası tıp eğitimini bitirene dek. Bu dönmede İran Irak savaşı devam ediyor 1983-84 yılları. İran, askerliğini doktor olarak yapması için eşini ülkeye çağırıyor, aksi taktirde vatandaşlıktan çıkaracak. Kocası İran’a dönüyor, askerde doktor olarak göreve başlıyor ve aralarındaki telefon trafiği bir sene sonra kesiliyor. Amerikalı kadın kocasına ulaşmak için en uygun ülkenin Türkiye olacağı düşüncesiyle ülkemize geliyor.
Bir müddet sonra, mevcut parasının biteceği düşüncesiyle bana geldi ve çalışmak istediğini söyledi. Öncelikle Türkçeyi öğrenmesi gerektiğini, sonrasında diplomasına uygun özel İngilizce ders veren bir şirkette çalışabileceğini söyledim. Bunun üzerine Amerikan Kültür Merkezinde, yabancılara Türkçe eğitimi veren dil kursa yazdırdım. Bir müddet sonra benim de, onun kurs arkadaşlarından bir sürü yabancı arkadaşım oldu. İspanyol, İngiliz, Fransız arkadaşlarla, Kuğulu Park’ta toplanıp, yarı İngilizce, yarı Türkçe anlaştığımız keyifli günlerim oldu.
Bu dil kursu da bir müddeti kapsadıktan sonra, kendisi bir İngilizce Eğitim veren özel bir şirkette işe başladığını bana müjdeledi. Ankara’da yaşayan, kendi ayakları üzerinde duran biri olmuştu, ancak, halen hayali yasal bir evliliği olmadan, İran’a bir Amerikalı olarak nasıl gireceği ve kocasına oğluyla kavuşacağıydı.
Devam edecek elbette, hoş kalın.